
Brüksel Vrije Üniversitesi (VUB) tarafından yapılan araştırmaya göre, Flaman Bölgesi’nde gençler arasında intihar düşünceleri ve kendine zarar verme vakaları Covid-19 pandemisinden bu yana neredeyse iki katına çıktı. Uzmanlara göre, gençlerin üçte biri en az bir kez kendine zarar vermeyi deniyor. Okulların bu sorunun çözümünde kritik bir rol oynadığı belirtilirken, gençlerin profesyonel destek almasının her zaman gereklilik olmadığı ifade ediliyor.
Yetkililer, gençlerin yaklaşık üçte birinin birkaç kez kendine zarar vermeyi denediğini, ancak bu davranışın bir yıl içinde beş kez veya daha fazla tekrar etmesi halinde resmi olarak kendine zarar verme vakası olarak değerlendirildiğini vurguluyor.
Araştırmalara göre, son yıllarda depresyon, intihar düşünceleri ve kendine zarar verme vakalarında önemli bir artış yaşandı. Uzmanlar, Covid-19 pandemisinden bu yana gençlerde kaygı, depresif hisler ve uyku problemleri gibi psikolojik rahatsızlıkların arttığını belirtiyor. Flaman Bölgesi’nde ve dünya genelinde gençlerin psikolojik sıkıntılarında ciddi bir yükseliş olduğu ifade ediliyor.
Gençlerin giderek daha fazla sağlıksız başa çıkma mekanizmalarına yöneldiği belirtilirken, kaçınma, gerçeklerden kaçış ve madde kullanımı gibi olumsuz başa çıkma yöntemlerine başvuranların sayısında artış yaşandığı bildiriliyor. Araştırmalara göre, 12-13 yaşlarındaki çocukların üçte biri kendine zarar verme davranışı sergiliyor. Ayrıca, Flaman öğrencilerin yarısından fazlası son bir hafta içinde en az bir psikolojik belirti yaşadığını ifade ediyor.
Uzmanlar, pandeminin dışında küresel olayların da gençlerin psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor. Ukrayna’daki savaş, Orta Doğu’daki çatışmalar, nükleer tehditler, ekonomik belirsizlik ve iklim krizi gibi faktörlerin gençlerin ruh sağlığı üzerinde baskı oluşturduğu ifade ediliyor.
Bu soruna çözüm üretmek amacıyla, okullarda önleyici çalışmalar yürütülüyor. Kendine zarar verme davranışını ele almayı kolaylaştıran bir önleme paketi hazırlanarak, okullarda bu konunun daha sistemli bir şekilde ele alınmasına yönelik adımlar atılıyor. Paket, okullarda bir protokol geliştirilmesine yönelik rehber içeriyor.
Ayrıca, rehber öğretmenler ve bakım koordinatörleri için iki günlük bir intihar ve kendine zarar verme önleme eğitimi programı geliştirildi. Eğitim programının, okul yönetimlerinin kendi önleme politikalarını oluşturmasına yardımcı olması hedefleniyor.
Bunun yanı sıra, bakım verenler için de tarama anketleri, sohbet kartları, broşürler ve uzman görüşlerini içeren bir belgeselden oluşan bir araç seti hazırlandı.
Yetkililer, gençlerin ruh sağlığını korumaya yönelik bu tür çalışmaların önemini vurgularken, kapsamlı ve uzun vadeli çözümler geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.