Alternatif İslam’ı biz uydurmadık, önce bir anlayın
Öncelikle bir konunun altını çizmekte fayda görüyorum; çünkü bu yanıtım, acizlere olacaktır. Bu acizler ki, kainatın sahibi, ilk emir olarak, "Oku! Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir alakadan (embriyodan) yarattı. Oku! Rabbin en cömert olandır. Kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini öğreten O’dur." (Alak, 1-5) buyuruyor.
Yüce Allah, ademoğluna ilk vereceği mesajla neden acaba “oku” der? Bir kul olarak işte bu yanıtıma mazhar olan kullar bu acizliktedir. Çünkü biz bu sorulara zaten onlarca yanıt verdik. Web sitemizi açtık, orada da onlarca farklı anlamda ayetlerle, sahih hadislerle destekledik. İnsanlara “Alternatif İslam’ı biz oluşturmadık” dedik. “Biz buna yalnızca isim verdik, çünkü aksi halde hepsi birbirine karışacak” dedik. Allah’ın dinini, birileri kendi istediği gibi değiştirecek dedik. “Biz Alternatif İslam’a isim vererek, özün Allah’ın kelamı, Hakkın Nuru Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın (sallallâhu aleyhi vesellem) sünneti olduğunu söyledik. Kalanı ne varsa hepsi birden Alternatif İslam’dır” dedik.
Peki, neden bunu söyledik?
Çünkü İslam’ın temeli Allah’a, Kur’an’a ve Peygamberin sözlerine dayanıyor. Babamız Hz. Âdem’den bu yana Yüce Allah binlerce peygamber göndermiştir. Hepsi kendi dönemlerine uygun koşullarda gerçekleşti ve aynı şekil ve yöntemlerle insanlara ulaştırıldı. Yüce Allah insanlara birçok defa Peygamber sözlerini tarihe not almak fırsatı verdi, ama insanlar bunu değerlendiremedi. Hz. Musa’dan sonra başlayan büyük parçalanma, kendi içlerinde, yani Yahudiler arasında bile bölünmelere yol açtı. Bu, esasında İslam’dır. Alternatif İslam’dır. Çünkü Yahudiler, Musa’nın getirdiğini bir yana, Musa’ya bile doğru dürüst itibar etmediler. Hep başka işler peşindeydiler. Dini yalnızca kendilerine bir malzeme olarak kullandılar ve Allah’ın yolundan ayrıldılar. Bunlar bu nedenle Alternatif İslam’dır.
Peki, gelelim mezheplere. Bunlar neden Alternatif İslam’dır?
Öncelikle bir konuya açıklık getirelim. Alternatif İslam demek, bahsettiğim gibi Allah’ın rahmeti olan ve bir işçinin patronunu tanırcasına bilgi paylaşan Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimiz Muhammed Mustafa’nın (sallallâhu aleyhi vesellem) sünnetini referans alıyor.
Yani bir yapı adına ister Sünni deyin, ister Yahudi, ister Hristiyan, ister Alevi; fark etmiyor. Eğer Kur’an’ın ve Peygamberimizin (sallallâhu aleyhi vesellem) çizgisindeyse, bu saf İslam’dır. Bizim buna zaten bir lafımız yok. Ama Allah’ın Peygamberi bir şeyi söylememişse, tavsiye etmemişse ve birileri bunu yapıyorsa, öyleyse onlar da bizden değildir diyorum.
Yani birileri Allah’ın dinini değiştirmek istiyorsa, ben de diyorum ki: “Kur’an-ı Kerim ve Peygamberin sünneti yoksa, öyleyse onun adı Alternatif İslam’dır.” Yani gerçek değildir. O, bir alternatif olarak üretilmiştir ve Allah’ın hakiki, temiz, doğru ve eksiksiz dini değildir diyorum.
Yani diyorum ki, biz bir yerimizden Alternatif İslam diye bir şey uydurmadık. Binlerce farklı görüş, ekleme ve çıkarmanın hepsine tek bir isim verdik diyorum. Tek bir isim altında gerçek İslam’ın kaidelerinin yalnızca Kur’an-ı Kerim olduğunu söyledik. Peygamberin sünneti yoksa işin içinde, o İslam değildir demiş oluyoruz.
Bizim amacımız, bir takım kesimlerin Allah’ın dinini sürekli değiştirmesinin önüne geçmektir. Aksi halde Avrupa gibi ülkelerde hızla artan İslamofobi’yi bastıramayız. Bunun önüne geçemeyiz. İslam’a her geçen gün hakaretler artıyorken, hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız. İslam haktır. Hakkın emridir. Biz bu emri garanti altına almış oluyoruz ve kalanlara “Alternatif İslam” diyerek tanımlıyoruz. Bundan böyle kim ki Allah’ın rahmeti olan Kur’an-ı Kerim’den sapmışsa, Peygamber sözü dinlememişse, kendini Müslümandan, İslam’dan saymasın. Bunların hepsi artık Alternatif İslam’dır.
