Almanya’da hayati önem taşıyan ilaçların tedarikinde Çin’e olan bağımlılığın kritik seviyelere ulaştığı belirtildi. Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) tarafından Pro Generika Derneği adına hazırlanan son rapor, ülkede yaşanan ilaç tedariki sorunlarına ve ciddi risklere dikkat çekti.
Rapora göre Avrupa pazarındaki ilaç etkin maddelerinin yüzde 68’i Asya’dan ithal ediliyor. Özellikle Çin’den yapılan ithalat oranı yüzde 24’e çıkarken, Hindistan’ın payı yüzde 37 seviyesinde. Antibiyotiklerde ise tablo daha da çarpıcı: Dünya genelindeki üretim noktalarının yüzde 47’si Çin’de, yüzde 27’si Hindistan’da bulunuyor. Avrupa’nın bu alandaki üretim payı yalnızca yüzde 23.
Almanya’da şu anda yaklaşık 540 ilaç, devletin tedarik listesinde eksik veya zor bulunabilenler arasında yer alıyor. Eksiklik özellikle antibiyotik, ağrı kesici, ADHD ve diyabet ilaçlarında hissediliyor. Uzmanlara göre, eczanelerde yaşanan bu eksiklikler hem hastaları hem de sağlık sistemini ciddi şekilde zorluyor.
Raporda ayrıca, Çin’den yapılan ithalatın kesilmesi halinde yılda 42 milyon kutu ilaca ulaşılamayabileceği; özellikle vitamin ve antibiyotik ana maddelerinde bağımlılığın yüzde 76’dan fazla olduğu vurgulanıyor. Diyabet ve ağrı tedavisinde yaşamsal olan metformin ve parasetamol gibi ilaçların temininde ise büyük boşluklar oluşabileceği belirtiliyor.
Uzmanlar, Çin ve Hindistan’ın ilaç tedarik zincirinde stratejik konumlarını siyasi baskı veya ticari kısıtlama amacıyla kullanabileceklerine dikkat çekiyor. Özellikle Çin’in, biyoteknoloji ve ilaç sektöründe sadece üretici değil, yenilikçi rolünü de arttırdığı aktarılıyor. Yetkililer, Almanya’nın ‘dünyanın eczanesi’ olma konumunu yitirerek kritik bir dış bağımlılığa sürüklendiği uyarısında bulunuyor.
