Belçika Kralı I. Albert yetenekli bir dağcıydı ve zamansız ölümü hemen spekülasyona yol açtı, çünkü düştüğüne dair herhangi bir tanık yoktu. Kral’ın uşağı Theodor van Dyck, Kral’ın arabasında kalmıştı, ancak saatler geçtikçe kralın dönmemesiyle birlikte oda araçta endişelenmişti. Kral’ın cesedi Polis tarafından yapılan uzun bir aramadan sonra saat 02:00’da ancak bulunabildi.
Kralın kafasında açık bir yara vardı. Soruşturmanın ilk ayrıntılarına göre, Vieux Bon Dieu tepesinin zirvesinde bulunan Kral’ın, çökmüş olan dengesiz bir kayaya tutunarak onu da beraberinde düşürdüğü tahmin ediliyor. 5 gün sonra, 22 Şubat 1934’te, iki milyon Belçikalı, Kral I. Albert’in Brüksel’deki cenazesine katılarak son görevini yerine getirdi ve kralını sonsuzluğa uğurlandı. Bununla birlikte, uluslararası basın onun ölümü hakkında spekülasyon yapmaya başladı, çünkü çoğu kişi bunun bir kaza olduğunu varsaymayı zor buluyordu ve Kral’ın başka bir yerde öldürülmüş (hatta intihar etmiş) ve cesedinin asla bulunmamış olabileceği de muhtemel olarak değerlendirdi. Marche-les-Dames’de bulunan cesedin 17-18 Şubat gecesi orada bir düşüş sahnelemek için bırakılmış olabileceği iddia ediliyordu.
Teoriler, kıskanç bir eşin tutku suçundan Fransız gizli servisi tarafından suikasta kadar uzanıyordu, çünkü I. Albert’in Fransa ile yapılan askeri anlaşmayı iptal etmek ve Belçika’yı bağımsız hale getirmek istediği biliyordu. Ancak, bu teorilerin hiçbiri kanıtlanamamıştır. 2016 yılında, VTM programı ‘Royalty’den gazeteci Reinout Goddyn’in, yerel halk tarafından Belçika Kralı 1. Albert’in öldüğü yerden toplandığı söylenen kanlı yaprakları satın aldığı öğrenildi. O yıl, Albert’in iki akrabasının (baba soyundan eski Bulgar çarı Simeon Saxe-Coburg-Gotha ve anne soyundan Anna Maria Freifrau von Haxthausen) DNA’sı ile yapılan bir DNA karşılaştırması, kanın 1. Albert’e ait olduğunu kanıtladı. Bu kan gerçekten de Kral’ın kanıydı.
Analiz, olayın resmi versiyonunu (yani Albert I’in düştüğünü) onaylıyor ancak hala bilinmeyen çok şey var.
Belçika Kralı I. Albert’in ölümünden sonra, oğlu III.Leopold tahta geçti. III. Leopold, 1934’ten 1951’e kadar Belçika Kralı olarak hüküm sürdü. Ancak, II. Dünya Savaşı sırasında, Almanya’nın işgaline karşı aldığı kararlar nedeniyle halkın güvenini kaybetti ve tahttan çekilmek zorunda kaldı. Daha sonra yerine oğlu Baudouin geçti ve Baudouin 1951’den 1993’e kadar Belçika Kralı olarak hüküm sürdü.
