Hollanda’da psikolojik sorunlar, iş gücü kaybının en büyük nedenlerinden biri haline geldi. Özellikle son yıllarda, çalışanlar arasında stres ve ruhsal rahatsızlıkların artması, hem bireysel hem de kurumsal açıdan ciddi sonuçlar doğuruyor. Uzmanlar, bu durumun şirketler için yılda yaklaşık 3,3 milyar avroluk bir maliyete yol açtığını belirtiyor.
SpecialistenNet’te görev yapan iş psikoloğu Saskia van der Voort, çalışanların genellikle sorunlarını paylaşma konusunda çekingen davrandığını ifade ediyor. Van der Voort, “Birçok çalışan, yaşadıkları stresi dile getirdiklerinde zayıf görüneceklerinden endişe ediyor. Bu nedenle, genellikle sorunlar büyüyene kadar konuşulmamış oluyor,” dedi.
Ruhsal sorunların ilk belirtileri çoğu zaman çok belirgin olmuyor. Çalışanların iş arkadaşlarından uzaklaşması, toplantılarda daha gergin olması ya da uyku sorunları yaşaması gibi işaretler, zamanla daha ciddi problemlere dönüşebiliyor. Van der Voort, bu noktada işverenlerin ve yöneticilerin sorumluluğunun arttığına dikkat çekerek, “Çalışanlarınızı dinleyin ve küçük sinyalleri gözden kaçırmayın. Kültür olarak, ruhsal sağlığı konuşmak tıpkı iş güvenliği kadar önemli olmalı,” dedi.
Araştırmalara göre, tek bir çalışan için psikolojik rahatsızlıkların maliyeti ortalama 12 bin avroya, bir burn-out durumunda ise 80 bin avroya kadar çıkabiliyor. Van der Voort, işverenlerin koruyucu ve önleyici adımlar atmasının, yaşanabilecek ekonomik ve insani kayıpları önemli ölçüde azaltacağını vurguluyor.
Uzmanlar, çalışanların kendi durumlarını gözlemleyip, erken dönemde güvenebilecekleri bir yönetici ya da insan kaynaklarıyla konuşmalarını öneriyor. Sorunlar büyümeden paylaşmak ve şirket kültüründe ruhsal sağlığı daha fazla gündeme almak, iş yerlerindeki verimliliği ve çalışma ortamının kalitesini artırıyor.
