Uzmanlar, kunduzların bir zamanlar Hollanda’da nesli tükenmişken insanlar tarafından yeniden doğaya kazandırıldığını belirtiyor. Şimdi popülasyon hızla artıyor ve kunduzlar insanlara yakın yaşamaktan rahatsız olmuyor.
Kunduzlar, doğumdan sonra iki yıl ebeveynleriyle kalsa da sonrasında kendi bölgelerini aramak zorunda. Ancak bu arayış giderek zorlaşıyor. Özellikle yoğun popülasyonlu bölgelerde genç kunduzlar, kavga ederek birbirlerini doğal alanlardan uzaklaştırıyor.
Uzmanlar, genç bir kunduzun dolu bir alanda öylece bekleyip ölmek yerine yeni bir yer arayacağını, hayvanların suyun olduğu, yuva kazabilecekleri ve ağaçların bulunduğu yerlerle yetindiğini vurguluyor. Kunduzların yayılmasının biyolojik çeşitlilik için olumlu bir gelişme olduğu ifade ediliyor. Kemirilen ağaçların doğaya geri kazandırılması, böceklerden kuşlara kadar birçok tür için fayda sağlıyor. Ancak yerleşim bölgelerinde kunduzların ağaçlara ve su seviyesine zarar verme riski bulunuyor.
Bir bölgede sadece bir kunduz ailesi yaşayabiliyor. Popülasyon büyümesi zamanla yavaşlayacak, çünkü genç kunduzlar doğmayacak ya da kavgalarda ölecek. Bu nedenle, sınırsız bir popülasyon artışı beklenmiyor. Yerleşim alanlarında kunduzların neden olabileceği zararları önlemek için özel bir bilgi merkezi kuruldu. Bu merkez, olası sorunları ve çözümleri belirlemek için çeşitli kurumlarla işbirliği yapıyor.
Peki, mahallenizde bir kunduz görürseniz ne yapmalısınız? Uzmanlar, bunu bir gözlem platformuna bildirmenizi ve bu deneyimin tadını çıkarmanızı öneriyor.