
Meme kanseri, artık yalnızca orta yaşlı kadınları değil, genç kadınları da giderek daha fazla etkiliyor. Fransız bilim insanlarının yayımladığı yeni bir araştırma, ülkede 40 yaş altı kadınlarda meme kanseri vakalarının son otuz yılda düzenli olarak arttığını gösteriyor.
Araştırma kapsamında, Fransız Halk Sağlığı Enstitüsü ve Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından desteklenen bilim insanları, 1990–2018 yılları arasında Isère bölgesinde toplanan verileri analiz etti. Buna göre, 40 yaş altı kadınlarda meme kanseri vakaları her yıl ortalama yüzde 2,1 oranında artış gösterdi. 40-49 yaş arası kadınlarda ise artış oranı yılda yüzde 1,4 olarak kaydedildi. Uzmanlar, bu artışın “gerçek ve kayda değer” olduğunu belirtiyor.
Fransa’da meme kanseri, 61.000’i aşkın yeni vaka ile kadınlar arasında en sık rastlanan kanser türü olmaya devam ediyor. Vakaların yaklaşık yüzde 5’ini ise 40 yaş altı kadınlar oluşturuyor. Hollanda’da ise her 7 kadından biri bu hastalığa yakalanıyor.
Uzmanlar, genç yaşta meme kanseri vakalarındaki artışı farklı nedenlerle ilişkilendiriyor. Fransız kadınların ilk çocuklarını daha geç yaşta doğurması, daha az çocuk sahibi olmaları ve bununla bağlantılı olarak hormonal korumanın azalması en önemli faktörler arasında. Ayrıca, obezite, az hareket, alkol tüketimindeki artış gibi yaşam tarzı unsurları da riski yükseltiyor.
Bazı plastikler, pestisitler ve kozmetik ürünlerdeki kimyasallara atıfla hormon düzenini bozan maddeler de mercek altına alınıyor. Bu maddelerin meme kanserine doğrudan yol açıp açmadığı kesinleşmemekle birlikte, araştırmacılar potansiyel bir bağ olduğuna dikkat çekiyor.
Genç kadınlarda meme kanseri genellikle daha agresif seyrediyor. Özellikle ‘üçlü-negatif’ tipi, bu yaş grubunda daha sık görülüyor ve hormon tedavisine daha az yanıt veriyor. Genç hastaların çoğu aktif iş ve aile yaşamına sahip olduğu için, hastalığın fiziksel ve duygusal etkileri de artıyor.
Fransa Ulusal Kanser Enstitüsü, yaşam tarzı, hormonal faktörler ve çevresel etkilerin araştırılmasına ağırlık verilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, kalıtsal yatkınlığı veya güçlü aile öyküsü olan kadınlar için kişiselleştirilmiş tarama programları geliştirmek üzere çalışmalar sürdürüyor.






