
İşçilerin teklifinin reddedilmesi üzerine, tepkilerini göstermek amacıyla toplantı odasında toplanmaları polis müdahalesi ile sonuçlandı. Fabrikanın kapatılması durumunda binlerce çalışanın işsiz kalma riski bulunuyor. Audi Brüksel yönetimi, çalışanların sunduğu karşı teklifin kabul edilmemesinin ardından, işçilerin toplantı odasına girip protestoya başlaması üzerine polis çağırdı. Olay yerine gelen polis, cop, kask ve kalkanlarla donanmıştı. İşçiler, “üzüntülerini barışçıl bir şekilde ifade etmek” amacıyla toplantı odasına girdiklerini söylerken, yönetim çalışanları binadan çıkarmak için müdahale talep etti. Müdahale sırasında darp edildiklerini belirten işçiler, olay anını kayıt altına aldıklarını söyledi.
Bir işçi, “Polis içeri dalıp coplarla vurmaya başladı,” dedi. Diğer bir çalışan, “Gerçek Belçika bu mu? İşçilerin dövülmesi mi?” diyerek tepki gösterdi. Bir başka çalışan ise, “Polis bariyerleri varken biz içerideyken kapana kısıldık. Kim kimi hapsediyor burada?” ifadesini kullandı.
Sendikalar, yönetimin polise başvurmasını eleştirerek, barışçıl bir çözüm beklentilerinin boşa çıkarıldığını belirtti. Sendika temsilcilerinden biri, “Açık bir memnuniyetsizlik vardı, ancak tamamen barışçıldı. Buna rağmen, yönetim gerçek bir ihtiyaç olmaksızın polis çağırmayı tercih etti,” dedi. Bir diğer sendika yetkilisi ise, “Barışçıl görüşmeler bu şekilde yürütülmez. İşçiler sadece adil bir plan istiyorlar. Burada 3.000, diğer tesislerde de 1.000 çalışandan bahsediyoruz. Tek talepleri yaptıkları iş için uygun bir tazminat,” ifadelerini kullandı.
Fabrikanın şubat sonunda kapanması planlanırken, işçiler ve sendikalar adil bir tazminat talebiyle müzakerelere devam ediyor. Taraflar henüz bir anlaşmaya varabilmiş değil.