Belçika’da sürdürülebilir tarım Valon Bölgesi’nde ivme kazanıyor
Belçika'nın Valon Bölgesi, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik ederek gıda güvenliğini artırmayı hedefliyor. 2021'de duyurulan strateji, organik tarımın desteklenmesi ve kimyasal kullanımının azaltılmasını içeriyor. Ancak, çiftçilerin mali yükleri ve pazar sınırlamaları dönüşümü zorlaştırıyor.
Belçika’daki sürdürülebilir tarım uygulamaları, ülkenin gıda güvenliği stratejilerinin merkezinde yer alıyor. Avrupa Birliği’nin 2019’daki Tarım Reformu kapsamında belirlenen hedefler doğrultusunda, Belçika’da yavru tarımsal uygulamalar ve çevre dostu yöntemler üzerinde yoğunlaşmaktadir. Bu bağlamda Valon Bölgesi, ekosistem dostu tarım uygulamalarını teşvik etmek için dikkate değer bir çaba gösteriyor.
Valon Bölgesi, 2021 yılında tarım sektörünün sürdürülebilirliğini artırmak amacıyla “Tarım ve Gıda Stratejisi”ni duyurdu. Bu strateji, organik tarımın desteklenmesi, kimyasal gübre ve pestisit kullanımının azaltılması ve yerel ürünlerin teşvik edilmesini öngörüyor. Valon Bölgesi’nde bu hedefler doğrultusunda, toplam tarım arazisinin yüzde 10’unun organik tarıma geçirilmesi hedefleniyor. Organik tarım uygulamalarının, hayat kalitesini ve çevre sağlığını artırma potansiyeli, yerel yönetimler tarafından sık sık vurgulanıyor.
Finansal destek ve teknik rehberlik sağlamak amacıyla kurulmuş çeşitli kooperatifler ve dernekler, Valon Bölgesi’nde sürdürülebilir tarım için önemli bir rol üstleniyor. Bu kuruluşlar, çiftçilere eğitim programları ve finansman imkanları sunarak organik tarıma geçişi kolaylaştırıyor. Örneğin, “Agrifaune” adlı program, ekosistem hizmetlerinin sağlanmasında önemli bir araç haline geldi. Bu tür projeler, hem çiftçilerin gelirlerini artırmakta hem de tarım arazilerinin ekosistem hizmetlerini sürdürmesine katkıda bulunmaktadır.
Ancak, bu süreçte bazı zorluklarla karşı karşıya kalınmakta. Çiftçilerin organik tarıma geçiş aşamasında karşılaştıkları mali yükler ve mevcut üretim yöntemlerine olan bağımlılık, dönüşümü zorlaştırmaktadır. Ayrıca, yerel pazarların sınırlı kapasitesi de organik ürünlerin yeterince rağbet görmemesine yol açabiliyor. Valon yönetimi, bu sorunları aşmak için çiftçilere yönelik destek programlarını genişletmeyi planlamakta.
Valon Bölgesi’nde sürdürülebilir tarım uygulamaları, hem çevresel koruma hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından önemli bir yer tutuyor. 2025 yılı itibarıyla bu tür uygulamaların artması bekleniyor. Böylece, hem gıda güvenliği hedeflerine ulaşmak hem de Valon Bölgesi’nin tarımsal ürün çeşitliliğini artırmak mümkün olabilecek. Tarımın çevreyle olan ilişkisini güçlendirmek ve kırsal kalkınmayı desteklemek için atılacak adımlar, bölgede uzun vadeli sonuçlar doğurabilir. Tarımın geleceği, bu dönüşüm sürecinde atılacak cesur adımlara bağlı görünüyor.
