AvrupaBelçika

Belçika’da olduğu gibi Avrupa genelinde özellikle yabancı düşmanlığı körükleniyor.

Son on yılda katlanarak artan bir eğilim söz konusu. Oysa öncesinde bu durum çok daha azdı. Artan bu nefret, sosyal medyada yayılan yalan haberlerle destekleniyor.

Günümüzde yaşadığımız sorunların temelinde esasında Avrupa’nın satılık medyası ve özellikle sosyal medya yer alıyor. Medya, kendi halkları yerine parası olanların görüşlerini dile getiriyor, neredeyse her şeyin kontrolünü elinde tutabiliyor. Çok ciddi bir algı oluşturmuş durumdalar.

Özellikle Müslüman düşmanlığı, çeşitli güçlü lobileri bir araya getiriyor ve tanınmış olan haklar kanunlar aracılığıyla sınırlandırılıyor veya kısıtlanıyor. Bunlar, medya üzerinden yarattıkları algı ile gerçekleştiriliyor. Başka türlü bunları yapmaları mümkün değil. Bu düşünceye sahip insanlar, İslam’a uymayan görüşlerle “ılımlı İslam” gibi kavramlar ortaya atarak, İslam dinini değiştirmek istiyorlar.

Bugün tüm bunlar medya üzerinden yaratılan algı ile gerçekleştiriliyor. Medya, siyasetin ve dolayısıyla ülkenin kontrolünü bir şekilde elinde tutuyor ve özellikle sosyal medya ile destekleniyor. Tüm sorunların temel nedeni budur.

Medyanın bugün ne kadar önemli olduğunu, sık sık karşımıza çıkan “geri çağırma haberleri” üzerinden anlayabilirsiniz. Aslında geri çağırmaların sayısında bir artış yok. Bu haberleri yayınlayacak bir medya kuruluşu bulunduğu için sürekli bu tür haberlerle karşılaşıyorsunuz. Eğer böyle bir medya kurumu olmasaydı, geri çağırma haberlerini görmeye devam etmeyecek ve bu tür olaylardan haberdar olmayacaktınız. İşte medya bu algıyı oluşturabildi ve bilinçaltımıza yerleştirdi. Geri çağırma haberlerinin arttığını düşünüyorsunuz, oysa gerçekte durum böyle değil.

Aktif Media, vatandaşları bilinçlendirmede önemli bir sorumluluk üstleniyor. Ancak, toplum tarafından yeterince desteklenip desteklenmediği tartışılır.

Medya, algı oluşturma ve bilinç geliştirme konusunda bu kadar etkiliyken, bizlerin bu alanda zayıf kalmamız düşünülemez.

Eğer Avrupa’da özlük haklarımızı kaybetmek istemiyorsak, medya alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların acil olarak desteklenmesi gerekiyor. Doğru algılar oluşturulduğunda sorunlar çözülebilir. Türkçe, Fransızca, Almanca, hatta Çince yayınlar yaparak, yabancı düşmanlığı güdenlerin ürettiği algılara karşı koymak gerekiyor.

Bugün algı, Avrupa’daki Müslümanların birliği demektir. Algı, geleceği şekillendirmek demektir. Bu yüzden medya hem geçmiş hem de gelecektir. Medya kültürdür, her şeydir. Güçlü bir medya olmadan var olamayız. Geleceği şekillendirmek istiyorsak, kendi medya kuruluşlarımız olmalı, gördüğümüz ve izlediğimiz şeylerin doğru olduğundan emin olmalı ve gereken neyse yapmalıyız.

MAKALE’Yİ SESLİ OLARAK DİNLEYİN :

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Aktif TV (@aktiftv_)’in paylaştığı bir gönderi

Suat Bezeng

Aktif Media Başkanı - KPİEM Komite Başkanı - Gazeteci - Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu