Büyük şirket çalışanlarının yılda üç kez bir gün süreyle hasta olduklarında tıbbi rapor sunma zorunluluğunun Kasım 2022’de kaldırılmasından bu yana, bir gün süreyle evde hasta kalanların sayısı belirgin biçimde yükseldi. Bu değişiklikle birlikte, doktorların daha fazla zamana ihtiyacı olan hastalara vakit ayırabilmesi amaçlandı. Ancak birçok işveren, bu uygulamadan memnun değil.
Özellikle 50 veya daha fazla çalışanı bulunan şirketlerde kısa süreli devamsızlık önemli oranda arttı. 2022’nin ilk yarısında bu tür şirketlerde çalışanların %5,44’ü bir gün hasta iken, kural değişikliği sonrasında bu oran 2024’ün ilk yarısında %9,11’e yükseldi. Bu, %67’lik bir artışa denk geliyor.
Kısa süreli devamsızlıkların artması, işyerlerinde ek idari yük, yeniden düzenleme ve yerine personel bulma gibi dolaylı maliyetleri de beraberinde getirdi. Bu nedenle bazı iş yerleri, devamsızlık bildirimleri için çalışanların insan kaynakları departmanını telefonla bilgilendirmesini zorunlu kılan ek koşullar getirdi.
Ülkede bu düzenlemeye ilişkin farklı görüşler bulunuyor. Bazı sağlık örgütleri, uygulamanın üç iş gününe kadar uzatılmasını savunurken, iş dünyasında farklı sesler yükseliyor. İşveren örgütleri, tıbbi raporun gerekliliğine iş yerlerinin kendisinin karar vermesi gerektiğini dile getiriyor. Bu durumun işverenlerin çalışanlarının devamsızlıklarını kontrol etmesini zorlaştırdığı belirtiliyor ve kısa süreli devamsızlıkların kötüye kullanımını teşvik ettiğine dikkat çekiliyor. Rapor zorunluluğu konusunda işverenlere karar hakkı tanınmasının, önleyici politikalar kapsamında bir ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.
