
Belçika’da yürütülen yeni bir araştırmaya göre, Afrika’nın güneyinden gelen göçmenlerin yüzde 70’i son beş yıl içinde ırkçılık veya ayrımcılığa uğradığını belirtti. 2016 yılından bu yana ülkedeki bu oranın değişmemesi, yaşanan sorunların kalıcılığına işaret ediyor.
Kral Baudouin Vakfı, üniversitelerle ortak yaptığı araştırmada, ülkede yaklaşık 450 bin Afrika kökenli kişinin yaşadığını açıkladı. Araştırma; Flaman Bölgesi, Valon Bölgesi ve Brüksel’de, 923 yetişkinle yapıldı ve katılımcıların yüzde 29’u Demokratik Kongo Cumhuriyeti, yüzde 13’ü Kamerun, yüzde 7’si Gine ve yüzde 7’si Ruanda’dan.
Katılımcıların büyük çoğunluğu resmi yollarla Belçika’ya göç ediyor; göç sebepleri ise eğitim, aile birleşimi ve çatışmalardan kaçış olarak sıralanıyor. Ancak yüzde 70’i, toplu taşıma, iş arama, eğitim ve barınma gibi alanlarda ten renkleri veya kökenleri nedeniyle ötekileştirildiklerini kaydediyor. Ayrıca, yüzde 37’si ev veya mülk kiralama/satın alma sırasında ayrımcılıkla karşılaştığını ifade ediyor.
Katılımcıların yüzde 79’u eğitimde, yüzde 72’si polis teşkilatında ve yüzde 73’ü ise medyada Afrika kökenlilerin daha iyi temsil edilmesi gerektiğini düşünüyor. Ayrıca, yüzde 91’i sömürge geçmişinin okullarda daha çok öğretilmesini, yüzde 88’i ise sömürge döneminde elde edilen malların iadesini talep ediyor. Yine, yüzde 75’i sömürgecilik konusunun ülkede hâlâ tabu olduğunu vurguladı.
Araştırma, ayrımcılığa rağmen özellikle ikinci nesil Afrika kökenli bireylerde Belçika’ya aidiyet duygusunun daha güçlü olduğunu belirledi. Birinci nesilde bu oran yüzde 47 iken, ikinci nesilde yüzde 87’ye çıkıyor. Ancak, ırkçılıkla karşılaşanlar arasında aidiyet oranının daha düşük olduğu gözlemlendi.