Avrupa Parlamentosu ile Belçika savcıları arasında dokunulmazlık krizinde gerilim tırmanıyor
Avrupa Parlamentosu'nun Belçikalı savcılarla dokunulmazlık ve yolsuzluk soruşturmalarında yaşadığı anlaşmazlık, kurumlar arası işbirliğini zorluyor.

Avrupa Parlamentosu, Belçika savcılarının milletvekillerine yönelik yolsuzluk ve yabancı etki soruşturmaları kapsamında başlattığı dokunulmazlık taleplerine karşı mesafeli bir tutum sergiliyor. 2022’de patlak veren ve Katar ile Fas’tan geldiği iddia edilen rüşvetlerle anılan ‘Qatargate’ skandalının ardından, Parlamento’nun Belçika makamları ile işbirliği taahhütleri zamanla zedelendi.
Son aylarda, Belçika federal savcısı Ann Fransen’ın Huawei ile ilişkili bir etkinliğe katıldığı iddiasıyla bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması talebi Parlamentoda büyük gerginliğe yol açtı. Söz konusu milletvekilinin etkinlikte bulunmadığının anlaşılması, Parlamento Başkanı Roberta Metsola’yı prosedürlerdeki dikkatsizlik nedeniyle kurumun itibarının zarar görebileceği konusunda uyarmaya itti.
Bu olaydan sonra Avrupa Parlamentosu, Huawei soruşturması kapsamında dört ayrı dokunulmazlığın kaldırılması talebini de oylamayı erteledi. Komite üyeleri kanıtların yetersizliğinden ve taleplerin siyasi olup olmadığından endişe duyarken, Belçikalı savcılar ise milletvekillerinin davaya gereksiz müdahale ettiğini ve soruşturma gizliliğini zedelediğini savunuyor.
Belçikalı yetkililer, AB yasaları gereği ciddi şüphe olduğunda hemen başvuru yapmak zorunda olduklarını, aksi takdirde milletvekillerinin sorgulanamadığını ve delil toplanamadığını belirtiyor. Buna karşılık Parlamenterler, dokunulmazlık kaldırılırken daha güçlü gerekçeler talep ediyor ve hak ihlali endişelerini dile getiriyor.
Uzmanlar, yaşanan çıkmazın AB kurumlarındaki hesap verebilirlik sistemlerinin zayıflığını ortaya koyduğunu vurguluyor. Özellikle Parlamento’nun geniş dokunulmazlık haklarının, büyük ölçekli etki operasyonlarını veya iç etik ihlallerini önlemede yetersiz kaldığı belirtiliyor.
İçeride ise hayal kırıklığı büyüyor. Bazı milletvekilleri, dokunulmazlık oylamalarının siyasi pazarlık aracına dönüştüğünü kabul ederken, diğerleri Belçika savcılarını yeterli delil olmadan itibar zedelemekle suçluyor.
Haziran ayında bir talebin yanlışlık sonucu geri çekilmesi üzerine, Parlamento Başkanı Metsola sürecin hızlandırılacağı sözünü verdi. Parlamento sözcüsü ise “Gerektiğinde Avrupa Parlamentosu kolluk kuvvetleri ve yargı makamlarıyla tam işbirliği yapmaktadır ve bu tutumunu sürdürecektir” açıklamasında bulundu. Belçika federal savcılığı ise soruşturmanın sürdüğünü belirterek yorum yapmaktan kaçındı.








