
De Croo, çalışanlara gelecek hakkında net bir perspektif sunacak kısa vadeli bir plan oluşturulması gerektiğini vurguladı. İstihdam ve Ekonomi Bakanı Pierre-Yves Dermagne’nin de katıldığı toplantıda, Audi Brüksel çalışanlarının ve tedarikçilerinin çıkarlarını koruyacak sağlam bir sosyal planın önemi dile getirildi. Başbakan, finansal tazminat sağlamanın yeterli olmadığını, sürdürülebilir çözümler sunulmasının da gerekli olduğunu ifade etti. Bu çözümler arasında yeniden eğitim ve diğer sektörlerde yeniden istihdam öne çıkıyor.
Temmuz ayında Audi Brüksel, Forest’teki tesisinde yeniden yapılanma planlarını açıklamıştı. Şu anda yaklaşık 3 bin kişiyi istihdam eden tesis, elektrikli Q8 e-tron modellerine olan talepteki düşüş nedeniyle bu kararı aldı. Eylül ayında yapılan açıklamada, Volkswagen Grubu’nun bu tesiste önümüzdeki yıllarda üretim planının olmadığı doğrulandı. 17 Eylül’de yönetim ve sendikalar arasında yapılan toplantıda, fabrikanın başka bir ekonomik kullanımının bulunamadığı bildirildi.
Bu gelişmeler, fabrikada Ekim ayından itibaren 1.500 kişinin işini kaybedebileceği, gelecek yıl ise ek olarak 1.100 kişinin daha işten çıkarılabileceği anlamına geliyor. Fabrikanın kapanmasını önlemek için şu ana kadar sadece bir yatırımcı ortaya çıktı. Bu yatırımcı, fabrikanın çalışanlarından 1.500’ünü devralmaya hazır olduğunu belirtti. Yatırımcıya teklifini geliştirmesi için ek süre tanındı ve nihai kararın 15 Ekim’de yapılacak iş konseyi toplantısında açıklanması bekleniyor.
Birleşik Çelik İşçileri Sendikası FGTB Genel Sekreteri Hillal Sor, işçilerin sosyal açıdan zor bir dönemle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Hükümetin Audi yönetimini sosyal sorumluluklarına çağıran girişimlerini memnuniyetle karşıladığını belirten Sor, sendikaların, alt yükleniciler için çalışan yaklaşık bin kişinin de dikkate alınmasını istediğini belirtti. Bu çalışanlar, toplu işten çıkarmalarla ilgili Renault yasasına dahil edilmemiş durumda. Sendikalar bu yasanın değiştirilmesi yönündeki taleplerini yinelediler.
Audi’nin üretim ve lojistikten sorumlu yönetim kurulu üyesi Gerd Walker, mevcut durumun tüm taraflar için duygusal olarak zorlayıcı olduğunu kabul etti. Başbakan ve sendikalarla görüşmeler yapan Walker, fabrikadaki çalışanlarla, sosyal ortaklarla ve siyasi temsilcilerle temas halinde kalmanın önemine dikkat çekti. Brüksel tesisine yönelik olası çözümleri yapıcı bir şekilde tartışmanın önemini vurguladı.