
Son bir yıl içinde Anvers’in ham elmas ithalatı %38 oranında azalırken, bu düşüşün yapısal bir problem olduğu belirtiliyor. Son on yıl içinde ham elmas ithalatı %70 oranında düşerken, parlatılmış elmas ticareti de dibe vurmuş durumda. Bugün itibarıyla Anvers elmas sektörü yaklaşık 1.600 şirketi ve 6.000 çalışanıyla ayakta kalmaya çalışıyor.
Ancak sektördeki düşüşün uzun sürmeyeceği ve önümüzdeki beş yıl içinde Anvers elmas sektörünün neredeyse tamamen yok olacağı düşünülüyor. Sektörde işten çıkarmaların arttığını ifade eden bir uzman, birçok kişinin kısa süre önce işini kaybettiğini belirtti.
Avrupa’nın Rus elmaslarına yönelik boykotu da bu düşüşte etkili oldu. Yasağın, Rusya’nın elmas satışlarına büyük bir darbe vurmadığı, çünkü Rusya’nın artık elmaslarını Dubai ve Güney Afrika gibi ülkelere sattığı ifade ediliyor.
Sektördeki sorunlar yalnızca boykotla sınırlı değil. Sentetik elmaslardan gelen rekabet, son yıllarda ciddi bir artış gösterdi. Gerçek elmaslara göre on kata kadar daha ucuz olabilen bu yapay elmaslar, çıplak gözle ayırt edilemiyor. Aynı zamanda Anvers’in elmas sektörü, Çin ve ABD’deki satın alma gücüne oldukça bağımlı, ancak bu ülkelerdeki ekonomik daralma sektöre büyük zarar verdi. Belçika’nın elmas sektörüne yönelik sıkı düzenlemeleri ise birçok tüccarın ülkede çalışmaktan kaçınmasına neden oluyor.
Sektörün ciddi bir küçülme yaşaması beklenirken, uzmanlar sektörün tamamen yok olmayacağı görüşünde. Anvers, dünya çapında en şeffaf elmas sektörü olarak biliniyor ve burada kan elmasları ya da Rusya’dan gelen elmaslar satışa sunulmuyor. Bu şeffaflığın, büyük mücevher markaları için giderek daha önemli bir faktör haline geldiği belirtiliyor.