
Almanya’da son yıllarda artan kira fiyatları ve sınırlı konut arzı, kiracıların konut bulmasını giderek zorlaştırıyor. Bu duruma çözüm getirmek amacıyla 2015 yılında yürürlüğe alınan ‘kira sınırı’ uygulaması, belirli bölgelerde yeni kiralamalarda, yerel ortalama kiranın en fazla yüzde on üzerinde kira talep edilebilmesini sağlıyor.
Hükümet, uygulamanın faydalı olduğunu belirterek sisteme 2029’a kadar devam kararı aldı. Ancak ülkedeki 492 kent ve kasabada geçerli olan bu düzenleme, bazı ev sahiplerinin farklı yollarla düzenlemeyi aşmasına engel olamıyor. Özellikle önceki kiracının ödediği yüksek kira üzerinden yeni kira belirlemesi ve duyurulan ‘istisnalar’ nedeniyle, kira sınırı her durumda tam anlamıyla işlemediği gibi, modernize edilen veya 1 Ekim 2014 sonrasında ilk kez kiraya verilen yeni yapılarda ise sınır tamamen geçerli değil.
Bunun yanı sıra, mobilyalı olarak kiralanan dairelerin oranında son yıllarda ciddi bir artış yaşandı. Bu tip dairelerde ‘mobilya bedeli’ yasal bir oranda belirlenmemiş olduğundan, ev sahiplerinin pratikte genellikle eşyaların değerinin yüzde ikisi kadar oranda aylık ek ücret istemesine yol açıyor. Söz konusu bedelin sözleşmede açıkça belirtilmemesi ise süreçte şeffaflığı azaltıyor ve kiracılar için olası bir mağduriyet yaratıyor.
Uzmanlar, mevzuattaki istisnalar ve denetim eksikliği nedeniyle kira sınırındaki deliklerin, özellikle büyük şehirlerde kira fiyatlarının kontrol altına alınmasını zorlaştırdığını belirtiyor. Ayrıca yüksek bedelli mobilyalı konutlar, ortalama kira hesabını yukarı çekerken, pek çok bölgedeki daire fiyatlarının yükselmesine dolaylı olarak yol açıyor.
Almanya genelinde, kiracı hakları savunucuları ve birçok eyalet, mobilyalı kiralamalarda ek ücretlendirmeye dair açık bir yasal düzenleme yapılmasını talep ederken, şu ana dek bu konuda bir yasama adımı atılmış değil.







