Uzmanlara göre Avrupa’nın Filistin’i tanıma kararları İsrail politikasında kırılma noktası olabilir
Fransa ve İngiltere'nin Filistin devletini tanıma adımının, Avrupa'nın İsrail'e yaklaşımında tarihi bir kırılma oluşturduğu belirtiliyor.

İspanya, Norveç ve İrlanda’nın geçen yıl Filistin devletini resmi olarak tanımasının ardından, Fransa’nın da bu yönde ilerlemesi ve İngiltere’nin eylül ayında tanıma sözü vermesi tartışma yarattı. Uluslararası hukuk uzmanları, bu gelişmelerin Avrupa’nın İsrail’e yönelik politikasında köklü bir değişimin habercisi olduğuna işaret ediyor. Özellikle Gazze’deki açlık ve sivil kayıpların kamuoyunda yarattığı büyük etkiyle, Avrupalı devletlerin tutumlarında belirgin bir dönüşüm yaşanıyor.
ABD’li profesör John Quigley, Fransa’nın Filistin’i tanımasının sembolik, siyasi ve hukuki önemine dikkat çekerek, devletlerin tanıma adımlarının Filistin’in uluslararası haklarını güçlendireceğini ifade etti. Quigley, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un da Gazze’deki insanlık dramına işaret ettiğini ve bu kararın İsrail’e yönelik bir baskı unsuru oluşturduğunu vurguladı. Tanıma kararlarının artmasıyla birlikte, Filistin’in Birleşmiş Milletler tam üyeliği ve Gazze’ye yönelik insani müdahale tartışmaları da gündeme geldi.
İngiltere Parlamentosu’ndan Lara Bird-Leakey ve hukukçu Lena El-Malak ise Filistin’e yönelik uluslararası yükümlülüklerin arttığını, açlık ve sivil kayıplarının Batıda kamuoyu baskısını artırdığını belirtti. İngiltere’nin tanıma adımını İsrail’in eylemlerine bağlaması eleştirildi ve tarihi sorumlulukların altı çizildi. Uzmanlar, Avrupa’nın İsrail’e koşulsuz desteğinde geri adımlar atıldığını, fakat sürecin çok taraflı ve uluslararası hukuka uygun şekilde ilerlemesi gerektiğine işaret ediyor.