İngiltere’de Müslümanlara Yönelik Saldırılar ve Dezenformasyon: Neler oluyor?
İngiltere'de son dönemde Müslümanlara yönelik saldırılar ve dezenformasyon, aşırı sağcı grupların sokak şiddetini tetikledi. Sosyal medya, bot hesaplar tarafından desteklenen aşırı sağcı grupların kaygı ve düşmanlık yaratmasına olanak tanıyor.
Son günlerde İngiltere, şiddet içeren kargaşa dalgası yaşadı. Aşırı sağcılar, beyaz olmayanlar, Müslümanlar ve sığınmacılar hakkında önyargıları kullanarak şiddet eylemleri düzenledi. Southport’ta 17 yaşındaki Axel Muganwa Rudakubana’nın bıçaklı saldırısının ardından, saldırganın Müslüman ve göçmen olduğu iddiaları sosyal medyada yayıldı. Bu dezenformasyon, İslam karşıtı ve ırkçı şiddet olaylarını başlattı.
Tarihsel Bağlam
İngiltere’de ırkçı saldırılar yeni değil. 1950’lerde siyah ve Güney Asyalı göçmenlere karşı düzenlenen “ırk ayaklanmaları” ve 2001’de Oldham’da yaşanan çatışmalar buna örnektir. Son günlerde yaşanan şiddet olayları, sığınmacıların barındığı otellere ve camilere yapılan saldırılarla benzerlik göstermektedir.
Sosyal Medya ve Dezenformasyon
Sosyal medya, aşırı sağcı grupların dezenformasyon yayarak toplumda güvensizlik yaratmasına olanak tanıyor. Southport’taki bıçaklama olayında yayılan yalan haberler, Müslüman bir sığınmacıyı suçlayarak kaygı uyandırma çabasıdır.
Yanlış Politikalar ve Toplumsal Tepki
Dezenformasyonun yanı sıra, politikacıların da bu durumu körüklediği görülmektedir. Reform UK’den Nigel Farage gibi isimlerin söylemleri, durumu daha da alevlendirmektedir. Temmuz ayında yapılan genel seçimlerde sağın yerini sol bir partiye bırakması, aşırı sağcıları daha tehlikeli bir oyun oynamaya teşvik edebilir.
İngiltere’de Müslümanlara yönelik önyargılar ve şiddet olayları endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Aşırı sağcı grupların dezenformasyon yayarak toplumda kaygı ve düşmanlık yaratmaları, ülkenin sosyal yapısını tehdit etmektedir.