Uzmanlar, Flanders’da seçmenlerin %30’una kadar olan kısmının bu fırsatı değerlendirip sandık başına gitmeyebileceğini tahmin ediyor. Seçimlerde çağrı mektubu yerine, bu kez davet mektubu gönderilecek. Yeni düzenlemeye göre, seçmenler artık oy kullanma kabinine gitmek için zorunlu değil, davet edilecek. Ancak bu değişiklik sadece Flanders için geçerli. Valonlar ve Brükselliler için seçimlere katılım zorunluluğu hala yürürlükte.
Bir Yüzyılı Aşan Zorunluluk Tarih Oluyor
1893’ten beri Belçika’da seçimlerde katılım zorunluluğu vardı. Bu zorunluluk, oy hakkıyla birlikte uygulandı, ancak oy kullanma zorunluluğu değil, yalnızca sandık merkezine gitme zorunluluğuydu. Seçmenler boş veya geçersiz oy kullanma hakkına sahipti. Zorunluluğun kaldırılması, bu eski dönemin vatandaşlık anlayışına duyulan bir tepki olarak görülüyor.
Katılım Oranındaki Düşüş Beklentisi
Geçmiş seçimlerde katılım oranı %90 civarındayken, bu oranın yeni seçimlerde %70-80 aralığına düşmesi bekleniyor. Zorunluluğun olmaması, birçok seçmeni sandık başına gitmekten alıkoyabilir. Bu eğilim, komşu ülke Hollanda’nın deneyimlerinden de görülüyor. Hollanda’da 1970’te katılım zorunluluğu kaldırıldığında, yerel seçimlerde katılım oranı yavaş yavaş düştü ve günümüzde %50’ye kadar geriledi. Uzmanlar, Flanders’daki seçmen alışkanlıklarının da benzer bir eğilim göstereceğini öngörüyor.
Kimin Oy Kullanmayacağı Biliniyor, Ancak Etkiler Belirsiz
Araştırmalar, gençler, düşük eğitim seviyesine sahip olanlar ve düşük gelirli vatandaşların oy kullanma olasılığının daha düşük olduğunu gösteriyor. Bu grupların seçimlerde daha az temsil edilmesi, kapsayıcılık ve meşruiyet gibi sorunlara yol açabilir. Ayrıca, seçim sonuçlarının hangi partilere yarayacağı veya zarar vereceği belirsizliğini koruyor. Seçmenlerin bir kısmı, motivasyonsuz oldukları için değil, öfkeyle oy kullanabilir, bu da seçim sonuçlarını etkileyebilir.
Kampanyaların Önemi Artıyor
Zorunluluğun kalkması, seçmenleri sandığa çekmek için daha güçlü kampanyaların yürütülmesini gerektiriyor. Ancak, seçmenlerin politikacılara duyduğu güvensizlik bu süreci zorlaştırabilir. Bu yüzden, hükümetin ve partilerin, seçimlere katılımı artırmak için daha yaratıcı ve etkili yollar bulmaları gerekecek.
Eylül ortasından itibaren sosyal medya, televizyon ve sokaklarda seçmenleri oy vermeye teşvik eden mesajlar yayılmaya başlayacak. Bu teşviklerin ne kadar etkili olacağı ise önümüzdeki seçim sonuçlarında görülecek.
