AlmanyaAvrupaBelçikaBulgaristanFransaHaberlerHollanda

EDİTÖRÜN ANALİZİ: Belçika, Hollanda, Almanya, Fransa, Bulgaristan: İslam’a karşı ırkçılık artıyor

Fakat tek sorun bu değil. Aynı zamanda aramızdaki "gizli ecnebilerin" sayısı da artıyor. Fransa, Almanya, Belçika, Bulgaristan ve Hollanda gibi ülkelerde Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve nefret suçları artarken, Müslüman topluluklar camilere yönelik saldırılardan başörtüsüne karşı kamusal alanda uygulanan kısıtlamalara kadar çeşitli zorluklarla karşılaşıyor.

2023 Avrupa İslamofobi Raporu’na göre, Müslümanlara karşı işlenen nefret suçları %57 oranında artmış durumda. Bu artış, Avrupa’daki Müslümanları giderek daha da yalnızlaştırmakta. Ancak, bu zor dönemde Müslümanların karşılaştığı tehditler sadece dışardan gelen İslamofobik saldırılarla sınırlı değil; aynı zamanda içeriden de önemli bir fitne tehlikesi var. Osmanlı geçmişine aitmiş gibi görünen, Cumhuriyet ile Türkleşmiş, adı soyadı Türkçe olan ama Avrupa’daki İslam karşıtı söylemleri destekleyen gizli “ecnebiler,” Müslüman toplumları arasında fitneye yol açıyor.

Bu kişiler, dış görünüşte ve kimlikte “Türk” gibi görünse de, Müslümanlara yönelik saldırıları açıkça desteklemekte ve düşmanlığı içeriden körüklemektedir. Fransa’da camilere yapılan saldırılarda Müslümanları savunmak yerine, “İyi olmuş, hepsini kapatsınlar,” diyebiliyorlar. Belçika’da imamların sınır dışı edilmesine, “Temizliğe başlasınlar, diğerlerini de göndersinler,” diyerek onay veriyorlar. Almanya’da bir Müslüman kadın başörtüsü nedeniyle saldırıya uğradığında, “Az bile yapmışlar,” diyebilecek kadar ileri giderek İslam karşıtı öfkeyi destekliyorlar.

Bu gizli ecnebiler, Avrupa’da İslamofobik politikalara çanak tutarak, Müslümanların hak arayışlarını küçümsemekte ve Batı’nın İslam karşıtı bakış açılarına destek vererek ayrımcılığı meşrulaştırmaktadır. Sosyal medya ve diğer platformlarda, Avrupa’da yaşayan Müslümanların hak taleplerini “uyum sorunu,” “entegrasyon eksikliği” gibi gerekçelerle suçluyor, Müslümanlara yönelik saldırıları Batı’nın önyargılarına uygun bir dille savunuyorlar. Bu gizli ecnebiler, Müslüman toplumlarını içeriden bölmeye çalışarak, aralarındaki dayanışmayı baltalıyor ve Müslümanları daha da yalnızlaştırıyor.

Bu içten gelen fitneye karşı, Avrupa’da yaşayan Müslümanlar olarak birlik içinde hareket etmemiz, toplumsal dayanışmamızı güçlendirmemiz gerekiyor. Osmanlı mirası ya da Cumhuriyet dönemi kimliğine sahip gibi görünen bu sahte kimlikli kişiler, özünde Batı’nın İslam karşıtı düşüncelerine hizmet eden araçlar haline gelmiştir. Değerlerimize ve inancımıza sıkı sıkıya bağlı kalarak, aramızdaki bu fitnecilere karşı güçlü bir toplumsal bilinç geliştirmeli ve birlik içinde durmalıyız.

Sonuç olarak, Avrupa’da Müslümanlar olarak yalnızca dışardan gelen İslamofobik saldırılara değil, içeriden gelen bu tehlikeye karşı da uyanık olmalı ve toplumsal dayanışmamızı her zamankinden daha güçlü tutmalıyız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu