
2023 yılında 65 binden fazla Brüksel sakini iş için Flaman Bölgesi’ne giderken, bu rakam önceki yıla kıyasla 9 bin kişilik (%16,5) bir artışı temsil ediyor. Bu büyüme, son beş yılın ortalama %5’lik artış oranını önemli ölçüde aşıyor. Brüksel istihdam ajansı Actiris ile Flaman muadili VDAB’nin iş gücü piyasası analizine göre, Flaman Bölgesi’nde çalışan Brüksel sakinleri artık başkentin toplam çalışan nüfusunun %12,4’ünü oluşturuyor.
Brüksel’den Flaman Bölgesi’ne giden çalışanların dörtte üçü Flaman Brabant’ta istihdam ediliyor. Çoğunlukla ticaret, bilimsel ve teknik alanlar ile lojistik sektörlerinde çalışıyorlar. Bu sayının önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. 2024-2025 yıllarında her yıl 1.700, 2026-2029 yılları arasında ise yıllık 2.300 ek çalışan Flaman Bölgesi’ne işe gitmeye başlayacak.
Flaman Bölgesi’nde çalışan Brüksel sakinlerinin %75’i erkeklerden oluşurken, kadınların oranı 2018’de %33 iken 2023’te %25’e düştü. Actiris, bu düşüşü ailevi nedenlerle yapılan yarı zamanlı iş tercihlerine bağlıyor.
Flaman Bölgesi’ne işe gidenlerin yarısından fazlası yüksek eğitimli olup, bu oran beş yıl önce %44 seviyesindeydi. Ayrıca, bu çalışanların neredeyse yarısı AB dışı kökenli. %88’i ise kalıcı iş sözleşmelerine sahip.
Brüksel’de iş arayanlar için önemli engeller devam ediyor. Bunların başında Flamanca dil yeterliliği geliyor. 2023 yılında Flaman Brabant’taki iş ilanlarının %87,9’u Flamanca dil bilgisi şartı koyarken, %80’i ileri düzeyde dil bilgisi talep etti. Ancak Brüksel’deki iş arayanların yalnızca %5,8’i tamamen iki dilli.
Ulaşım da bir başka zorluk olarak öne çıkıyor. Brüksel’deki iş arayanların %60’ı gidiş-dönüş toplam bir saatten fazla yolculuk yapmak istemezken, %44’ü Brüksel ile Flaman Bölgesi arasındaki yetersiz toplu taşıma bağlantılarından şikâyet ediyor.
İşgücü ajansları, istihdam hareketliliğini artırmak için daha iyi dil eğitimi, esnek çocuk bakım hizmetleri, dijital beceri geliştirme programları ve ayrımcılıkla mücadele önlemlerine ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. AB dışı kökenli işçilerin Flaman Bölgesi’nde giderek daha fazla istihdam edildiği belirtilirken, bu grubun daha düşük ücretlerle ve iş güvencesizliğiyle karşı karşıya kaldığına da dikkat çekiliyor.