Federal Planlama Bürosu tarafından yayımlanan bir araştırmaya göre, metaller ve ilaçlar gibi stratejik mallar için genel ithalat bağımlılığı sınırlı olsa da, Çin’in bu alandaki rolü giderek büyüyor.
Raporda, Belçika’nın ithalatında toplam 9.000’den fazla ürünün %5-6’sının Avrupa Birliği dışındaki ülkelere bağımlı olduğu belirtiliyor. Ancak, stratejik mallar bu toplamın yalnızca %1-2’sini oluşturuyor. ABD, bu mallar için Belçika’nın ana tedarikçisi olmaya devam ederken, Çin’e olan bağımlılık artıyor.
Son on yılda AB dışı ülkelerden stratejik mallara bağımlılık nispeten sabit kalsa da, kimyasallar ve metaller gibi 81 kalem ürün için bu bağımlılık kalıcı bir durum arz ediyor. Çin, bu malların 11’i için ana tedarikçi konumunda. Öne çıkan ürünler arasında güneş enerjisi ve kemoterapi gibi alanlarda kullanılan germanyum, ilaç yapımında kullanılan aromatik halkalı alkoller ve alüminyum cevheri bulunuyor.
Araştırmaya göre, stratejik mallar ticaretinde tam bir kesinti yaşanması durumunda Belçika ekonomisine etkisi “nispeten sınırlı” olacak. Böyle bir durumda, imalat sektörünün katma değerinde %2’lik bir düşüş bekleniyor.
Belçika, Çin’e yalnızca doğrudan ithalat yoluyla değil, uluslararası tedarik zincirleri aracılığıyla da yüksek oranda bağımlı. Bu durum, IT, elektronik ürünler ve motorlu taşıtlar üretimi gibi sektörleri kapsıyor.
Belçika’nın AB dışı ülkelere yaptığı ihracatın %5-6’sını, stratejik malların ise %1’ini oluşturduğu ifade ediliyor. Bu ihracatın ana hedef ülkesi ABD olurken, Çin ikinci sırada yer alıyor.
Federal Planlama Bürosu’nun raporu, Belçika’nın stratejik ticaretindeki değişimlerin ve uluslararası bağımlılıkların önemine dikkat çekiyor.