AvrupaBelçikaHaberler

Belçika’nın Kutsal Değerlerle Oynaması Kabul Edilemez

Belçika'da Mister Gay seçilen İmran Nawaz, Müslüman ve Katolik kökenlere sahip biri olarak, din ve LGBT hakları arasında köprü kurma gibi bir iddia ortaya attı. Ancak bu iddia, büyük bir kesim tarafından dini değerlere yapılan açık bir saygısızlık olarak görülüyor ve ciddi tepkiyle karşılanıyor.

Belçika hükümetinin bu tür projelere aracı olması, halk arasında derin bir endişe yaratıyor. Hükümetin neyin peşinde olduğu sorgulanıyor ve kutsal değerlerin böyle bir propaganda aracı olarak kullanılmasına izin vermesi, birçok dindar insanın gözünde kabul edilemez bir durum olarak görülüyor.

Din, kişisel yorumlarla veya modern dünyanın taleplerine göre şekillendirilebilecek bir olgu değildir. İslam’da ve diğer kitap ehli dinlerde eşcinsellik, kutsal metinlerde açıkça günah olarak tanımlanmıştır. Kur’an’da Lut kavmi örneği bu duruma verilebilecek en net örneklerden biridir. Hristiyanlık ve Yahudilik de aynı şekilde eşcinselliği günah olarak kabul eder. Bu kadar açık hükümler varken, bir kişinin bu değerleri kendi dünya görüşüne göre yeniden şekillendirmeye çalışması sadece kendine değil, milyonlarca inanan insana hakarettir.

Belçika hükümeti, Nawaz gibi figürlerin dini öğretileri modern dünyanın taleplerine uydurma çabalarına aracı olarak, toplumun kutsal değerlerine ciddi zarar veriyor. Dinî inançlar, popüler kültürün veya kişisel tercihlerin şekillendirebileceği bir alan değildir. Din, kutsal metinler üzerinden belirlenmiş, evrensel ve değişmez değerler sunar. Eşcinselliği yasaklayan bu metinler, keyfi yorumlanamayacak kadar nettir.

Halkın büyük bir kesimi, bu tür söylemleri ve girişimleri dini değerlere yapılan saldırı olarak görmekte son derece haklıdır. Nawaz’ın açıklamaları sadece bir bireyin görüşü olarak değerlendirilmemeli; bu bireysel yorumların, toplumun kutsal değerlerine nasıl zarar verdiği göz önünde bulundurulmalıdır. Din, kimsenin kafasına göre şekillendirebileceği veya modern dünyaya uydurabileceği bir şey değildir. Kutsal değerler ve öğretiler, herkesin keyfi yorumlayabileceği basit kurallar değildir.

Belçika hükümetinin, bu gibi girişimlere destek vererek halkın dini hassasiyetlerini göz ardı etmesi büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Bu tür projeler, dindar kesimlerin kutsal değerlerini çarpıtarak toplumsal çatışmaları derinleştiriyor. Dinine bağlı olan insanlar, kutsal değerlerinin bu şekilde kullanılmasına sessiz kalmamalıdır. Nawaz’ın açıklamaları sadece bireysel özgürlük çerçevesinde görülmemeli; bu tür girişimlerin, geniş toplumun inançlarına ne denli zarar verdiği göz önüne alınmalıdır.

Belçika hükümetinin bu projelere aracı olarak neyin peşinde olduğu büyük bir soru işareti yaratıyor. İnançlarını savunan milyonlarca insanın bu saygısızlıklara karşı gösterdiği tepki, dini değerlere olan bağlılıklarını ve saygılarını açıkça ortaya koymaktadır. Hükümet, dini değerlere karşı bu tür yaklaşımları desteklememeli ve toplumun hassasiyetlerine saygı göstermelidir.

Suat Bezeng

Aktif Media Başkanı - KPİEM Komite Başkanı - Gazeteci - Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu