Bu şirketler ve araştırmacılar, yaşlanmanın kalbi nasıl etkilediğini incelemeyi amaçlıyor. Kardiyovasküler hastalıklar Avrupa’da yaygın ölüm nedenlerinden biri ve yaşlandıkça bu risk artıyor. Bu 5 Belçikalı kuruluş, yaşlanma sürecinin etkilerini daha derinlemesine anlayabilmek için kaynaklarını birleştirerek yapay bir kalbi uzaya göndermeyi planlıyor.
Space Applications Services’in proje koordinatörü ve araştırmacısı Hilde Stenuit, “Yaşlandıkça kalbimiz de değişiyor. Yavaş yavaş büyüyor, sertleşiyor, atardamarlarda kireçlenme oluyor ve pompalama gücü azalıyor. Uzayda, stres, mikro yerçekimi ve radyasyon gibi faktörler nedeniyle yaşlanma süreci dünya’dakinden 20 kat daha hızlı. Adeta orada zamanı hızlandırıyoruz. Bu proje araştırmacılara, dünya’da elde edilemeyecek verilere ve sonuçlara ulaşma olanağı sunuyor” dedi.
Minyatür yapay kalp biyobaskı çipi ile Uluslararası Uzay İstasyonunda gelişecek
Konsorsiyum, üzerinde minyatür bir biyolojik kalp bulunan bir ‘biyobaskı’ çipi oluşturacak ve bu çipin etrafına yapay bir dolaşım sistemi kuracak. Bu sistem, minyatür yapay kalbi oksijen ve besinlerle tedarik edecek. Kalp olgunlaştıktan sonra atmaya başlayacak ve bilim insanları deneylere başlayacak. Yapay kalp, biyolojik olarak basılmış kalp hücrelerinden oluşuyor ve yalnızca birkaç milimetre kare boyutlarında. Hücreler, kalpteki özel hücreleri üretebilmek için kullanılan biyomateryaller ve kök hücrelerle oluşturuluyor. Bu biyobaskı işlemi, Gent merkezli BIO INX şirketinde gerçekleştirilecek. Testlerin 2025’te başlatılması bekleniyor. Çip üzerindeki kalp, 4-6 hafta süresince Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) bekleyecek ve Dünya’daki araştırmacılar tarafından 24/7 izlenecek.
Konsorsiyumu oluşturan şirketler, bu deneyin kardiyovasküler hastalıkların araştırılmasına ve potansiyel ilaçların geliştirilmesine önemli bilgiler sunabileceğini vurguluyor.
