AvrupaBelçikaHaberler

Belçika’da siber güvenlik uzmanı eksikliği alarm veriyor

Belçika’daki kuruluşların yüzde 84’ü siber güvenlikte insan kaynağı eksikliği nedeniyle riskli geçici çözümlere başvuruyor.

Belçika’da siber güvenlik uzmanı eksikliği, şirketleri kısa vadeli ve potansiyel olarak riskli geçici önlemler almaya zorluyor. Insight Enterprises tarafından yayımlanan yeni rapor, EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) bölgesinde siber güvenliğin mevcut durumunu gözler önüne serdi. Belçika, raporda olumsuz bir tablo çiziyor. Ülkedeki kuruluşların yüzde 84’ü doğru siber güvenlik becerilerine sahip personel eksikliği yaşadığını bildirirken, şirketlerin yüzde 74’ü bu açığın kendilerini geçici ve güvenli olmayan çözümler üretmeye zorladığını belirtti.

Rapora göre, IT yöneticilerinin yüzde 51’i bu yetkinlik açığının sonuçlarını “ciddi” veya “kayda değer” olarak tanımlıyor. Söz konusu sorun, özellikle stratejik becerilere sahip, deneyimli uzman seviyesinde yoğunlaşıyor. Flaman Bölgesi ve Valon Bölgesi dahil Benelüks ülkelerinde, özellikle mevzuat ve uyumluluk konularında da uzman açığı yaşanıyor.

Personel eksikliği pratik sorunlara yol açıyor. EMEA genelinde kuruluşların yüzde 57’si, siber güvenlik projelerinde ciddi gecikmeler yaşadığını, aynı oranda şirketin ise sıkılaşan uyumluluk gerekliliklerini karşılamakta zorlandığını bildiriyor. Bu durum, NIS2 ve DORA gibi karmaşık düzenlemelerin etkisiyle daha da belirginleşiyor. Bölgedeki IT yöneticilerinin yalnızca yüzde 24’ü kurumlarının güncel tehdit ortamına karşı yeterli dahili kabiliyete sahip olduğunu düşünüyor.

Uzman bulma sorununun temelinde iki neden öne çıkıyor: Piyasada nitelikli adayların azlığı ve siber güvenlik uzmanlarını bulmak, işe almak ve eğitmek için gereken yüksek maliyet. Belçika’daki katılımcıların yüzde 75’inden fazlası maliyet unsurlarını önemli bir engel olarak tanımlıyor.

Insight EMEA Başkanı Adrian Gregory, çözümün yalnızca daha fazla personel veya siber güvenlik aracı satın almak olmadığını vurguluyor. Gregory, kurumların siber güvenliğe bakışında köklü bir değişim gerektiğini ve güvenliğin reaktif savunmadan proaktif tasarıma kaydırılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, teknik riskleri iş etkisine çevirebilen ve güvenliği inovasyon sürecinin merkezine yerleştirebilen yeni liderlik modellerine ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor. Gregory’ye göre, bu durum sadece bir insan kaynakları meselesi değil, aynı zamanda büyüyen stratejik bir krize dönüşme riski taşıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu