
Flaman Bölgesi’nde yayınevi Acco tarafından yapılan son araştırma, üniversite öğrencilerinin yüzde 90’ının eğitim sürecinde yapay zeka tabanlı uygulamalardan, özellikle de ChatGPT gibi sistemlerden yararlandığını ortaya koydu. Bu oran, geçen yıla göre yüzde 9’luk bir artışı gösteriyor.
Çalışmaya katılan 1.067 öğrenci ve 302 öğretim üyesinden elde edilen bulgular, yapay zekanın eğitim ortamında hızla yaygınlaştığına işaret ediyor. Özellikle tıp fakültesine giriş sınavında yaşanan ve Flaman Bölgesi hükümeti düzeyine taşınan yapay zeka destekli kopya vakaları, araştırmanın sonuçlarıyla da doğrulandı. Akademisyenlerin yüzde 38’i derslerde yapay zeka ile bağlantılı dolandırıcılıkla karşılaşırken, öğretmenlerin yüzde 60’ı net bir yapay zeka politikası oluşturulmasını talep ediyor.
Aynı zamanda öğrencilerin yüzde 86’sı da açık ve standart kuralların belirlenmesini istiyor. Şu an için öğretim üyelerinin üçte ikisi kendi kurallarını uygulamak durumunda kalıyor.
Araştırma, öğrencilerin yapay zekayı en çok bilgi aramak için (%69) kullandığını; beyin fırtınası için yardım almak (%63) ve kendi metinlerini yeniden yazmak (%59) gibi amaçlarla da bu araçlardan faydalandıklarını ortaya koydu. Ancak, öğrencilerin önemli bir bölümü yapay zekanın kendilerinde düşünme, yazma ve iletişim gibi becerilerde gerilemeye yol açabileceğinden endişe ediyor.
UGent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Profesörü Martin Valcke, “Yapay zeka ile yazı yazarken beynimizin daha az aktif olduğu bilimsel olarak gösterildi. Bu yalnızca öğrenme düzeyini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda hatalara ve yanlış bilgilere karşı daha az dikkatli olmamıza neden oluyor,” dedi. Uzmanlara göre, öğrencilerin teknolojiyi bilinçli şekilde kullanabilmesi için net ve anlaşılır yapay zeka kuralları büyük önem taşıyor.








