Bu sonuç, Leuven Üniversitesi ekonomi profesörü André Decoster ve ekibinin yürüttüğü bir araştırmadan elde edildi. Belçika, uzun süre küresel eşitsizlik araştırmalarında bir istisna olarak değerlendiriliyordu. Gelir eşitsizliğinin nispeten düşük ve sabit olduğu düşünülüyordu. Ancak yeni araştırmalar, eşitsizliğin hem arttığını hem de beklenenden çok daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
Decoster, Anvers Üniversitesi ve Brüksel Özgür Üniversitesi (ULB) ile iş birliği yaparak dört yıl süren bir araştırma gerçekleştirdi. Çalışmanın sonuçları “Belçika’da eşitsizlik paradoksu” adıyla önümüzdeki hafta yayımlanacak.
Decoster, gelir eşitsizliğindeki artışın ana nedeninin varlıklardan elde edilen gelirlerdeki eşitsizliğin büyümesi olduğunu belirtti. Belçika’da sermaye gelirlerinin, emek gelirlerine göre çok daha düşük oranda vergilendirilmesi bu durumu etkiliyor. Bu nedenle, en yüksek yüzde 1’lik gelir grubunun vergi yükü, ortalama bir çalışanınkinin yaklaşık yarısı kadar.
2008 krizinin etkileri sürüyor
Araştırma, Belçika’da gelir eşitsizliğinin önceki çalışmaların öne sürdüğü gibi sabit kalmadığını gösteriyor. 2008 finansal krizinin ardından düşen faiz oranları eşitsizliğin artmasına yol açtı.
Bununla birlikte, araştırmaya göre Belçika devleti yeniden dağıtıcı bir rol üstlenmeye devam etti. 1992’den bu yana görev yapan her hükümet, yeniden dağıtımı artırmak ve eşitsizlikle mücadele etmek için çeşitli adımlar attı. Sosyal yardımlardaki artış, bu çabaların başlıca nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor.
