AvrupaBelçikaHaberler

Belçika’da finansal sağlık iyileşiyor, ancak ailelerin yarısından fazlası hala risk altında

Deloitte’un 2025 raporuna göre Belçika’da finansal açıdan dirençli hane oranı arttı, fakat toplumun yüzde 54’ü hâlâ mali açıdan savunmasız veya sağlıksız durumda.

Belçika’da hanehalklarının genel finansal durumu iyileşme gösterse de, Deloitte’un son ‘Finansal Sağlık 2025’ raporuna göre ülke genelinde ailelerin yüzde 54’ü hâlâ finansal açıdan sağlıksız veya savunmasız sınıfta yer alıyor. Rapora göre, mali açıdan dirençli hanelerin oranı 2022’de yüzde 36 iken 2025’te yüzde 46’ya çıktı.

Deloitte Belçika Finansal Hizmetler Lideri Kasper Peters, artışın esasen dış ekonomik faktörlere dayandığını belirterek, “2022 enflasyon, enerji krizi ve Ukrayna savaşı gibi şokların yılıydı. 2025’te ise enflasyonun hafiflemesi, maaş endekslemesi ve enerji fiyatlarının normalleşmesiyle, hane bütçeleri ve satın alma gücü toparlandı” dedi.

Raporda finansal sağlık; gelir, gider, tasarruf, borç, planlama ve finansal beceriler olmak üzere altı başlık altında değerlendirildi. Hanelerin finansal sağlığı 0-100 puan arasında derecelendiriliyor ve dört kategoriye ayrılıyor: sağlıksız (0-43), savunmasız (43-59), yeterli (59-74) ve sağlıklı (74-100). Ulusal ortalama puan 2022’de 54’ken, 2025’te 59’a yükseldi. Bu artışla birlikte, tipik bir Belçika ailesi artık finansal olarak dirençli kabul ediliyor.

Bölgesel bazda en dikkat çeken iyileşme Valon Bölgesi’nde yaşandı. Bölgede finansal açıdan sağlıksız hane oranı yüzde 40’tan 27’ye inerken, sağlıklı hanelerin oranı yüzde 5’ten 11’e yükseldi. Brüksel’de de benzer bir tablo görüldü: Sağlıksız aile oranı yüzde 31’den 23’e düştü, sağlıklı oranı ise 11’den 18’e çıktı. Flaman Bölgesi’nde ise zaten yüksek olan dirençliliğin üzerine bir miktar daha eklenerek, sağlıklı hane oranı yüzde 16’dan 22’ye yükseldi, sağlıksız hane oranı ise yüzde 20’den 16’ya geriledi.

Raporun öne çıkan bulguları arasında tasarruf alışkanlıklarındaki iyileşme de yer aldı. 2025’te Belçika’daki ailelerin yüzde 26’sı ayda en az 500 avro kenara koyabildiğini belirtiyor; bu oran 2022’de yüzde 19’du. Buna karşın, hiç tasarruf edemeyen ya da ayda 100 avrodan az birikim yapanların oranı da yüzde 36’dan 30’a düşerek, finansal tamponların güçlenmesine katkı sağladı. Ödemelerde zorluk yaşayan ailelerin oranı yüzde 8 geriledi, günlük harcamaları kısmak zorunda kalanların sayısı da belirgin biçimde azaldı.

Kadınlar, tasarruf, borç ve gider yönetiminde kayda değer ilerleme kaydetti. 2022’de yüzde 33 olan finansal açıdan dirençli kadın oranı, 2025’te yüzde 44’e çıktı; sağlıksız kadın oranı ise yüzde 32’den 22’ye indi. Erkeklerde bu oran yüzde 18 olarak belirlendi. Çocukluğunda mali zorluk yaşayan yurttaşlar ise iyileşmede en geride kalan grup oldu; benzerlerine kıyasla yalnızca 2 puanlık ilerleme kaydedebildiler.

35 yaş altı genç yetişkinler, tasarruftaki olumlu değişime rağmen, hâlâ en finansal açıdan sağlıksız yaş grubu olarak öne çıktı. 35-54 yaş aralığında ise neredeyse tüm alanlarda en büyük gelişme kaydedildi. Tek yaşayan bireylerin yalnızca yüzde 12’si finansal açıdan sağlıklı iken, partnerli hanelerde bu oran yüzde 22’ye çıkıyor. Tek ya da yalnız yaşayanların üçte ikisi halen savunmasız veya sağlıksız durumda.

Deloitte raporu, finansal sağlığın yalnızca bireysel bir mesele olmadığını, tüm ekosistemin ortak çabası gerektirdiğini vurguluyor. 2022’den bu yana, bankalar dijital bütçe, tasarruf ve harcama araçlarını yaygınlaştırırken; Finansal Hizmetler ve Piyasalar Otoritesi’nin WikiFin platformu da rehber, simülasyon ve atölyelerle destek sağladı. İşverenler ise işyerinde finansal refah programlarına daha fazla yatırım yapmaya başladı. Tüm bu adımlara rağmen, Deloitte finansal sağlıkta kalıcı ilerleme için politika yapıcılar, finans kurumları, işverenler ve eğitimcileri birlikte harekete geçmeye çağırıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu