
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) sıklıkla ‘sessiz pandemi’ olarak nitelendirdiği antimikrobiyal direnç (AMR), mikroorganizmaların mevcut ilaçlara, özellikle antibiyotiklere karşı etkisiz hale gelmesi olarak tanımlanıyor. Bu durum, yaygın enfeksiyonların tedavisini zorlaştırıyor ve sağlık sistemlerine ek maliyetler getirerek insan hayatını tehdit ediyor.
Belçika’da, Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, 2019 yılında yaklaşık 1.400 ölüm doğrudan, 6.800 ölüm ise dolaylı olarak AMR ile ilişkilendirildi. DSÖ’ye göre, 2021’de küresel ölçekte 1,14 milyon ölüm AMR ile bağlantılıydı. Son beş yılda ise dünya genelinde antibiyotiklere direnç oranının %40 arttığı belirtiliyor.
Avrupa Bölgesi’nde 2023 yılında bakteriyel enfeksiyonların yaklaşık onda biri antibiyotiklere dirençli bakterilerden kaynaklanırken, bu oranın küresel ortalamanın altında olduğu gözlendi. Belçika’da yaygın olarak görülen E.coli bakterisine karşı ciddi enfeksiyonlarda kullanılan bir antibiyotiğe direnç oranı %9,2 ile Avrupa ortalaması olan %17,7’nin altında kalırken, Salmonella kaynaklı kan dolaşımı enfeksiyonlarında direnç oranı %45,7 ile Avrupa ortalamasının (%36,2) üzerinde gerçekleşti.
Belçikalı uzmanlar, özellikle sağlık kurumlarında tedavi gören hassas hastaların dirençli mikroorganizmalardan kaynaklanan enfeksiyonlara yatkın olduğuna dikkat çekiyor. Sciensano’daki Hastane Enfeksiyonları ve AMR Araştırma Birimi Başkanı Dr. Boudewijn Catry, Belçika’da kanserden sağ kalan hasta oranının yüksek olduğuna, bu nedenle hastanede uzun süre kalan hastaların daha fazla risk altında bulunduğuna vurgu yaptı.
Uzmanlar ayrıca, mevcut mevzuatlardaki idari engellerin, yeni tehditlere karşı hızlı yanıt verilmesini zorlaştırdığını belirtiyor. Bunun yanı sıra, veterinerlik alanındaki izleme sisteminin eksikliği ve bölgesel düzeydeki gecikmeler de çözülmesi gereken sorunlar arasında yer alıyor.
Belçika’nın şu anda insan ve çiftlik hayvanı hekimliğinde antimikrobiyal kullanımını ve direncini izleyen çeşitli projeleri aktif olarak yürütülüyor. Ayrıca ülkede, huzurevleri gibi uzun süreli bakım kurumlarında AMR’nin izlenmesine yönelik güçlü bir araştırma geleneği bulunuyor. Yakın gelecekte başlatılması planlanan Ulusal AMR Eylem Planı (NAP-AMR), birçok bilimsel enstitüyü, laboratuvarı ve kurumu bir araya getirecek.
Yetkililer ve uzmanlar, politika yapıcıların bilinçlendirilmesi, idari engellerin azaltılması ve sağlık ile ekonomik etkileri güncel verilerle analiz eden çalışmaların artırılması gerektiğini vurguluyor. DSÖ, toplumu enfeksiyonları önlemede temel hijyen ve aşılamanın yanı sıra, antibiyotiklerin doğru kullanımı konusunda bilinçli olmaya çağırıyor. Özellikle, her ateşlenme durumunda antibiyotik kullanılmasının gereksiz olduğuna dikkat çekilerek vatandaşlara sağlık profesyonellerine güvenmeleri hatırlatılıyor.