
Almanya’da yapılan yeni bir anket, halkın yüzde 52’sinin Rusya’nın olası bir saldırısından endişe ettiğini ortaya koydu. Güvenlik uzmanları ise askeri hazırlıkların yanında sivil kriz yönetiminde büyük açıklar olduğuna dikkat çekiyor.
Uzmanlar, evlerde yeterli gıda ve içme suyu stoğunun bulunmaması, ilaç temininde yaşanabilecek sıkıntılar ve dijital altyapının yetersizliğini önemli riskler olarak sıralıyor. Özellikle ilaç üretiminde Asya’ya olan bağımlılık, tedarik zincirinde aksama yaşanması halinde toplum sağlığını tehdit edebilir.
Okulların acil durumda dijital eğitime geçiş için donanımlarından eksik olduğu, kamu kurumlarında ise siber güvenliğin yetersiz olduğu belirtiliyor. Kritik altyapılar olan enerji ve su şebekelerinin ise saldırılara karşı yeni yeni koruma altına alınmaya başlandığı vurgulanıyor. Bilgi paylaşımında zayıflıklar olduğu, kamu kurumları ve firmalar arasında iletişimin düşük seviyede olduğu ifade ediliyor.
Tüm bu eksiklere rağmen, polis ve sağlık ekiplerinin hazırlıklı olduğu, gönüllülük kültürünün toplumda güçlü şekilde sürdüğü not ediliyor. Ulusal Güvenlik Konseyi’nin kurulmasının güvenlik açısından olumlu bir adım olduğu ancak şeffaflığın ve iletişimin artırılması gerektiği aktarılıyor.