
Almanya’da siyasi partiler yıllardır sosyal yardımların kapsamı ve düzeyi üzerinde tartışmalar yürütüyordu. Sol partiler daha fazla sosyal koruma talep ederken, sağ ve merkez partiler ise yardımların yüksek olmasının iş arama isteğini azalttığını savunuyordu. Nihayet, Başbakan Hristiyan Demokrat Friedrich Merz’in liderliğindeki iktidar koalisyonu, sosyal yardım sisteminde uzun süredir beklenen reform üzerinde uzlaşmaya vardı.
Yeni düzenleme, halen devlet desteğinden faydalanan yaklaşık 5,5 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Hükümetin hedefi, en az 100 bin işsizi yeniden iş gücü piyasasına çekmek ve ekonomiyi canlandırmak. Reformun, devlet bütçesinde yılda 1,3-1,5 milyar avro arası tasarruf sağlayacağı tahmin ediliyor.
‘Baz Teminat’ adını taşıyacak yeni sistem, mevcut ‘Vatandaşlık Geliri’ programının yerini alacak. Almanya Anayasası’nda güvence altına alınan asgari yaşam koşullarını sağlamaya devam edecek, ancak işsizler için daha sıkı şartlar ve daha ağır yaptırımlar getirecek. Yeni kurallara göre, ilk kez iş bulma kurumuna gitmeyenler için ikinci bir zorunlu çağrı yapılacak. İkinci çağrıya da geçerli bir neden olmadan katılmayanların yardımının yüzde 30’u kesilecek, üçüncü ihlalde ise yardımdan tamamen mahrum kalınacak. Ağır durumlarda, eyaletler tarafından kira desteği de kesilebilecek.
Tek başına yaşayan yardım alıcıları halen ayda 563 avro, 7 yaşından küçük çocuklar 357 avro, 14 yaşına kadar olan çocuklar 390 avro ve 18 yaşına kadar olan çocuklar ise 471 avro destek alıyor. Yeni sistemde bu tutarlarda şimdilik değişiklik öngörülmüyor.
Reform işveren ve iş dünyasının desteğini aldı. Hristiyan Sosyal Birlik lideri Markus Söder, “Çalışan kişi çalışmayandan çok daha fazla kazanmalı” diyerek değişikliklerin gerekliliğini vurguladı. Sağcı ve aşırı sağcı partiler de reforma destek veriyor; bazı temsilciler, sistemin özellikle göçmenler için “rahat bir yaşam” sunduğunu savundu. Federal İstihdam Ajansı, 2024’te toplam 2,9 milyon Alman vatandaşının ve 2,6 milyon yabancının sosyal yardım aldığını açıkladı. Yabancılar arasında yaklaşık 480 bin Ukraynalı bulunuyor.
Son yıllarda artan sosyal yardım dolandırıcılıkları ise dikkat çekiyor. Özellikle Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti ve Berlin’deki soruşturmalarda, organize grupların başta Bulgaristan ve Romanya’dan gelen kalabalık ailelerle, düşük ücretli gösterdikleri çalışanlar üzerinden sistemden haksız fayda sağladığı ortaya çıktı.
Sol partiler ve sendikalar ise reforma sert tepki gösterdi. Sol Parti Başkanı Heidi Reichinek, değişiklikleri “sosyal devlete yönelik kitlesel bir saldırı” ve “insanlık dışı” olarak nitelendirdi. Almanya Sendikalar Birliği ise politik tartışmanın, ülkenin yapısal ekonomik sorunlarını gölgelemesinden endişe ediyor. Avrupa Birliği düzeyinde ise, sosyal yardımlar üzerinden yolsuzluk ve suistimal tartışmalarının aşırı sağcı retoriği güçlendireceği yorumu yapıldı. Sendika temsilcileri, gerçek suistimal oranlarının çok düşük olduğunu ve böylesine köklü kısıtlamaların haksızlık olacağını savunuyor.
Ekonomik analizlere göre Almanya’daki reform, yaşlanan nüfus ve hareketli işgücü piyasasıyla Avrupa’nın genelinde görülen sosyal güvenlik politikası değişikliklerinin bir parçası. Almanya hükümeti, 2024’te sistemin finansmanı için ilave 4,8 milyar avro harcama yaparken, bu karar önümüzdeki yıl bütçe açığını artıracak.
Başbakan Merz hükümeti, reformun etkilerini yakından izleyeceklerini ve gerektiğinde yeni düzenlemeler yapacaklarını kaydetti.