3 kişinin hayatını kaybettiği, sekiz kişinin ise yaralandığı bu saldırı, Almanya’da yaklaşan bölgesel seçimler öncesinde göç ve güvenlik politikalarına dair hararetli tartışmaları alevlendirdi. Saldırının baş şüphelisi, IŞİD terör örgütü ile bağlantılı olduğu iddia edilen 26 yaşındaki bir Suriyeli olarak tanımlandı. Şüpheli, 24 saat süren bir insan avının ardından yetkililere teslim oldu ve suçunu itiraf etti. Solingen’de düzenlenen yerel bir festival sırasında gerçekleşen bu kanlı saldırı, Almanya genelinde büyük yankı uyandırdı.
Olay yerini ziyaret eden Başbakan Scholz, Almanya’nın silah yasalarını sıkılaştırmak ve terörle mücadele kapsamında gerekli tüm adımları atmak için kararlı olduklarını belirtti. Scholz, “Almanya’da kalmaması gereken kişilerin sınır dışı edilmesi için her türlü çabanın gösterileceğinden kimsenin şüphesi olmasın,” diyerek bu konuda daha hızlı ve etkin adımlar atılacağını vurguladı.
Başbakan ayrıca, saldırıya ilişkin duyduğu öfkeyi dile getirerek, “Bu, hepimize karşı yapılmış bir terör eylemidir,” dedi ve İslamcı terör tehdidine karşı daha sıkı önlemler alınması gerektiğinin altını çizdi. Scholz, “Barışçıl bir şekilde bir arada yaşama kültürümüzü tehdit eden bu tür saldırılara karşı tavizsiz olacağız,” ifadelerini kullandı.
Solingen halkı ise olayın şokunu yaşıyor. Şehirdeki caddeler, çiçekler, mumlar ve duygusal mesajlarla donatılmış durumda. Yaklaşık 160.000 kişinin yaşadığı bu Batı Almanya şehrinde, vatandaşlar saldırıya tepki gösterirken birlik ve beraberlik mesajları veriyor.
Uzmanlar, saldırının Almanya’daki göç politikalarına ilişkin tartışmaları derinleştirebileceğini ve önümüzdeki haftalarda yapılacak olan bölgesel seçimler üzerinde etkili olabileceğini belirtiyor. Scholz hükümeti ise bu tür saldırılara karşı taviz vermeyeceğini ve güvenliği artırmak için her türlü tedbiri alacağını söylüyor.