Brüksel’de kira artışlarına karşı yeni düzenleme kabul edildi
Brüksel'de kira artışlarına karşı yeni bir düzenleme kabul edildi. Konut Komisyonu, Socialist Parti'nin önerisiyle kira rehberini zorunlu hale getirdi. Kiralar, rehberin %20'sini aşarsa "istismarcı" sayılacak. Ancak, eski rehber kullanımı belirsizlik yaratıyor. Düzenleme, mülk sahipleri ve sektör temsilcileri arasında endişe yarattı.

Brüksel’de uzun süredir devam eden yüksek kira sorununu hedef alan önemli bir adım atıldı. Brüksel Parlamentosu’nun Konut Komisyonu, kira artışlarına karşı kira rehberinin zorunlu hale getirilmesini öngören bir öneriyi kabul etti. Socialist Parti (PS) tarafından sunulan ve kiraları denetlemeyi amaçlayan öneri, Komisyon’da 8’e karşı 7 oyla kabul edildi.
Kentte konut kiraları özellikle son 30 yılda %200 oranında artış gösterdi. Bu durum, özellikle düşük gelirli aileler için ciddi bir ekonomik yük oluşturuyor. Verilere göre, bu ailelerin %70’ine yakını gelirlerinin büyük bölümünü kira ödemelerine ayırmak zorunda kalıyor. Ayrıca yaklaşık 30.000 özel mülk, piyasa ortalamasının oldukça üzerinde, “abusif” olarak nitelendirilen fiyatlarla kiraya veriliyor.
Yeni düzenleme ile kiraların, devlet tarafından belirlenen kira rehberinin %20’sinden fazla üzerine çıktığında “abusif” yani istismarcı kira olarak tanımlanması hedefleniyor. Bu durumda kiracılar, ödedikleri kiranın gözden geçirilmesi için yasal hak iddia edebilecekler. Ancak bu sistem halihazırda güncellenmemiş, eski tarihli bir kira rehberine dayanıyor. Bu da uygulama konusunda bazı belirsizlikleri gündeme getiriyor.
Önerinin kabul edilmesi, mülk sahipleri ve sektör temsilcileri arasında endişeye neden oldu. Bu kesim, düzenlemenin kiralık konut arzını azaltacağını ve piyasa dengesini bozabileceğini savunuyor. Düzenlemeye karşı çıkanlar, kontrollerin aceleye getirildiğini ve mevcut piyasa koşullarına uyumlu olmadığını belirtiyor.
Öte yandan Ecolo gibi çevreci ve sol eğilimli partiler, kira denetimini sosyal adaletin sağlanması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriyor. Bu partiler, konutun temel bir hak olduğunu ve yerel halkın bu hakka erişiminin korunması gerektiğini savunuyor. Ancak, etkili bir kira kontrol sisteminin kurulması için piyasa dinamiklerinin de dikkate alınması gerektiği konusunda siyasi çevrelerde genel bir görüş birliği bulunuyor.








