
Avrupa Birliği, onlarca yıl boyunca gri kurdu doğanın koruma yoluyla yeniden canlanabileceğinin simgesi olarak gösterdi. Ancak son dönemde, bu başarı öyküsü çatırdamaya başladı ve kurtlar, kırsal ve kentsel topluluklar arasında yeni gerilimlerin odak noktasına geldi. Kurda verilen koruma, hükümetlerin ve sivil toplum kuruluşlarının çabaları sayesinde popülasyonu 2012’de yaklaşık 12.000’den 2025 itibarıyla 21.500’e çıkardı.
Koruma düzenlemeleri, özellikle 2022’de Ursula von der Leyen’in altının kurdun saldırısında ölmesi sonrası politik baskı altına girdi. Birçok ülkede koruma statüsü düşürüldü, av kurallarında gevşemeler yapıldı ve bilimsel veriler arka planda kalırken siyasi kutuplaşma öne çıktı. Belgia ve Hollanda’da, koruma ve çiftçileri buluşturan yeni modeller hayata geçirilse de, uygulamadaki dengesizlikler ve yanlış bilgilendirme krizi derinleştiriyor.
Flanders gibi bölgelerde yol kaynaklı ölümler artarken, Valon ise henüz kalıcı sürüler oluşmadı. Örgütler ve çevreciler hem Avrupa hem de ulusal yasalara aykırı uygulamalarla mahkemeye gidiyor. Uzmanlar, sürdürülebilir yaşam koridorlarıyla desteklenmezse kurdun geleceğinin tek seferlik ve rastgele kriz yönetimine mahkûm kalacağı uyarısında bulunuyor.







